Bakış Açısı

Bakış Açısı

Nurten bitkin, omuzları düşmüş bir şekilde Aynur’un kapısını çaldı. Saçı başı dağınık, üzerinde pijamalarıyla komşusu Aynur’a uğramak onun için hafta sonu rutini olmuştu. Aynur'un bu devirde aklı başında olan nadir insanlardan olduğunu düşünüyordu. Onunla konuşmak terapi seansı gibi hissettirirdi.

"Hoş geldin Nurten, iyi ki geldin. Yeni çay koydum, kahvaltı yapmadım, beraber yaparız."

"Bir çayını içerim ama bu aralar midem pek bir şey almıyor. Aç dolaşıyorum günlerdir."

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Nurten mutfağa geçtiklerinde, camın önündeki koltuğa oturdu. Aynur da çay koyup, temiz tabak verip karşısındakine yerleşti. Bu masada çok neşeli kahvaltı yaptıkları günler olmuştu ama bugün onlardan biri değildi. Nurten’in tüm karamsarlığını göğüsleyebilmek için derin bir nefes aldı.

"Anlat bakalım arkadaşım, omuzlarının düşmesine sebep olan derdin ne ?"

"Ne olsun Aynur? Biz nasıl bir döneme doğduk böyle. Artık kaldıramıyorum. İkimiz de otuzlu yaşlarımızdayız ama ben çok yaşlı hissediyorum. Öyle yorgun, öyle bitkin. İnsanın ömründe belki bir kez denk gelebileceği çoğu olaya biz kısacık ömrümüzde şahit olduk. Depremler, seller, orman yangınları, salgın hastalıklar, şimdi de bu savaş. Yaşam enerjim yok. Ne olacaksa olsun ve bitsin istiyorum. Sen ne düşünüyorsun? Tüm bu olanlar seni yıpratmıyor mu?"

"Tabi ki ben de üzülüyorum, kaygılanıyorum."

"Nasıl devam edebiliyorsun o zaman?"

"Sanırım hayata şöyle bakmaya çalışıyorum. İnsanı yıpratan ya geçmişi çok düşünüp orada takılı kalması ya da gelecekte ne olacak kaygısı yaşaması. İkisinde de aşırılığa gidebiliyor insan. O zaman da olaylara çok duygusal yaklaşıyor. Şu an yaşadığı olayla ilgili doğru tepki veremiyor. Şu an’ı idrak edemiyor bile."

"Nasıl yani?"

"Diyelim ki birkaç sene önceki salgında yakınını kaybetti ve hala onun yasını tutuyor. Ya da ‘Çok fazla felaket yaşıyoruz gelecekte halimiz ne olacak, üçüncü dünya savaşı mı çıkacak?’ diye kaygılanıyor. Böyle olunca da bu yaşadığı yoğun duygular herhangi bir olaya karşı, düşünmeden tepki vermesine neden oluyor."

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

"Aynur'cuğum ama insan bu kadar yükü kaldıramıyor. Ben kaldıramıyorum yani, çok ağır."

"Evet ağır geliyor, çünkü insan başa çıkabilme gücünü geçmiş ve geleceğe dağıtıyor."

"Nasıl olacak ki o iş. İnsanız tabi ki geçmişe üzüleceğiz, tabi ki gelecek adına kaygı duyacağız. O zaman robottan ne farkımız kalır? Ruhsuz duygusuz bir şey oluruz."

"Demek istediğim bu duygularını tamamen bitirmen değil ki, doğru yerde doğru miktarda kullanman. İnsan geçmişin korkusunda takılı kalınca bugün yaşadığı olaya vermesi gereken doğru tepkiyi veremiyor. Gelecek kaygısı duyduğunda da aynısı oluyor. Ama hayatta önemli olan şu an değil mi? Benim geleceğimi şimdiki seçimlerim belirlemiyor mu? Peki ben aşırı korku ve aşırı kaygı arasında gidip gelirken nasıl bilinçli seçimler yapacağım? Şimdide yaşadığım olaylara nasıl doğru tepki vereceğim?"

Nurten düşünerek " Doğru mu anlıyorum , ‘An’ı yaşa mı diyorsun ?" dedi.

Aynur çayından bir yudum alırken , Nurten'e de soğutmasın diye işaret etti. "An’ı yaşa değil de, An’ı doğru yaşa. An, seçimlerimiz olduğundan çok önemli. Geçmiş seçimlerimiz şimdiyi inşa etti. Şimdiki seçimlerimiz de geleceğimizi inşa edecek. O zaman neye nasıl tepki veriyorum, bütün mesele bu."

"Söylediklerin hemen kabullenebileceğim şeyler değil ama haklı gibisin. Yine bana bambaşka bir bakış açısından gösterdin hayatı. Aynur, seninle konuşmak bana hep iyi geliyor. Dediklerini irdeleyip, idrak etmeye ihtiyacım var."


            &

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.





Yorumlar

  1. ""Dün yaptığımız seçimlerimiz ile bugünü inşa ettik. Bugün yaptığımız seçimlerle yarınları inşa edeceğiz.""
    👍

    YanıtlaSil
  2. Etrafımıza bakıp olaylara verilmesi gereken tepki hakkında yanılabiliyoruz...
    Seçimlerimizde doğru olana yönelebilmek dileğiyle...
    Elinize sağlık
    çok ihtiyaç gören bir yazı olmuş,

    YanıtlaSil
  3. Emeklerinize sağlık, keyifle okudum. Seçimlerimiz, bazen bizleri acının içinde bizi boğabiliyor bazen de umursamaz duyarsız keyif odaklı yapabiliyor mesele düşünerek irdeleyerek karar verebilmekte.

    YanıtlaSil
  4. Geçmişe çok takılı kalmak veya gelecekten çok kaygı duymak,aşırısı insanı yıpratıyor ve andaki doğru tepkileri veremiyoruz.burda bile herşeyin aşırısı zarar.emeginize kaleminize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  5. "An’ı yaşa değil de, An’ı doğru yaşa. An, seçimlerimiz olduğundan çok önemli. Geçmiş seçimlerimiz şimdiyi inşa etti. Şimdiki seçimlerimiz de geleceğimizi inşa edecek. O zaman neye nasıl tepki veriyorum, bütün mesele bu."
    Çok iyi!!!

    YanıtlaSil
  6. elinize sağlık, "an ı yaşamaya" doğru bir bakış açısı olmuş.

    YanıtlaSil
  7. Bütün mesele ‘‘an’da’’ verdiğim tepkiler, neye nasıl tepki veriyorum…

    YanıtlaSil
  8. Çok kullandığımız bir kelime an'ı yaşamak. Ama mesele an'ı yaşamak değil, an'ı doğru yaşamak, çok güzel ifade etmişsiniz, emeklerinize sağlık

    YanıtlaSil
  9. Butun mesele andaki tepkimiz, sınavimizin konforu andaki tepkimize bağlı..

    YanıtlaSil
  10. Koca ömür dediğimiz şey aslında içindeyken farkında olamadığımız o ‘an’ ların toplamı.

    ‘An’larda doğru tepki verebilmek dileğiyle 🍀

    YanıtlaSil
  11. Anı yaşamak günümüzde çok popüler bir cümle… herkes için ne kadar da farklı değil mi?

    YanıtlaSil
  12. O anların hepsi de hayatımızı oluşturuyor işte.. memnun kalmak anlarımızın toplamına bağlı🩵

    YanıtlaSil
  13. Hayatın anlardan oluştuğunu anlamak ne kadar kıymetli, anda doğru tepkiyi verebilmek...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder