Kime Göre Neye Göre?

Kime Göre Neye Göre?

İnsan her an bir seçim yapar hayatta. Bir yol seçer aslında. 

Aysel, aynı ortamda bulunduğu arkadaşları başkalarının arkasından konuşmaya  başladığında konuyu değiştiriyor veya ortamdan uzaklaşıyordu. Ortamdakiler nedenini anlayamıyor, “Olmayan bir şeyi anlatmıyoruz ki” diyorlardı.

İnsanın nerede konuşacağına, nerede susacağına, nerede ortamda bile durup durmayacağına karar vermesi bir seçim değil miydi? 

İpek,  erkek arkadaşıyla evlenmeye karar vermeden önce, ‘Bu adamla uzun yol yürüyebilir miyim, ona güvenle sırtımı dayayabilir miyim?’ diye bakmış, en çok bu konuyu önemsemişti. Bu seçimini anlayamamıştı etrafındakiler. “Hiç yakışıklı değil ki, zengin de değil. Bunun nesini beğendi acaba?” demişlerdi. 

İnsanın kendisi için belirlediği öncelikleri bir seçim değil miydi?

Nişanlı bir çift, evleri için mobilya seçerken, ihtiyaçları haricinde gereksiz eşyalar almamaya dikkat ediyordu. En yakın arkadaşları ‘Herkeste var siz neden almıyorsunuz? diye soruyorlardı. ‘Yeni evli bir çiftin evinde her şey eksiksiz olmalı’ fikri hakimdi etraflarında.

İnsanın ihtiyacından fazlasını almak istememesi bir seçim değil miydi?

Yeni açılan dükkânına tek tük müşteri geliyordu. Yine de her biriyle en özel müşterisi gibi ilgileniyor, doğru düzgün iş yapmamasına rağmen o yüzü hiç asılmıyordu . Mahalleli anlayamıyordu. “Dükkan sinek avlıyor, ben olsam çoktan pes etmiştim” diyorlardı.

İnsanın iyi zamanlarında olduğu kadar kötü zamanlarında da tebessüm edebilmesi bir seçim değil miydi?

Bir aile, tatil planlarken; lüks olmasına değil eğlenceli olmasına bakıyordu.  Yakınları anlayamıyordu. “İmkanınız varken neden dünyanın en iyi, en pahalı tatil köylerine gitmiyorsunuz?” diyorlardı.

İnsanın eğlenceyi mekanlarda değil de,  beraber vakit geçireceği kişilerde araması bir seçim değil miydi? 

Dar gelirli bir ihtiyar, kendi ihtiyaçları olmasına rağmen ihtiyaç sahiplerine yardım ediyordu. Çocukları anlayamıyordu. “Senin de ihtiyaçların var, biraz da kendini düşün.” diyorlardı. 

İnsanın kendi ihtiyacı varken az çok demeden başkasının ihtiyacını gidermeye çalışması bir seçim değil miydi?

Bir anne çocuğunu yetiştirirken başka çocukların yetişmesi için de uğraşıyordu. Komşuları anlayamıyordu. “Senin çocuğun zaten hareketli, çok yoruluyorsun, bırak, dünyayı sen mi kurtaracaksın?” diyorlardı. 

İnsanın kendisi için istediğini bir başkası için de istemesi bir seçim değil miydi?

İnsan, hayatın her anında bir seçim yapmıyor mu aslında? 

Peki  beni ben yapan da seçimlerimse, ‘sana göre bana göre’si olmayan, doğru seçeneği belirleyen ne? 

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.