Sahi Başarıya Engel Neydi?
“Sahi başarıya engel neydi?” diye düşünürken nasıl da aydınlık bir gün olduğunu fark etti. Hafifçe tenine değen rüzgar ve yaprak hışırtıları eşliğinde yürüyordu. Yürürken düşüncelere dalmaya bayılırdı. Ruhunun genişlediğini, zihninin açıldığını hissederdi böyle anlarda. Yeni kararlar almak, yeni eylemlerde bulunmak için ne güzel bir fırsat!
Gamze sporcu olmayı istiyordu. Okulunda hatta ülkesinde başarılı bir sporcu olmaktı dileği. Peki, başarı neydi? Madalya almak mı yoksa sosyal medyada tanınmak mı? “Peki ya mutluluk?” dedi içinden. Başardıkça mutlu da olmaz mıydı insan? Başarılı insanlara bakınca çoğu işini severek yapanlardı. “Öyle başarılı olmak için insanın yaptığı şeyi sevmesi gerekir.” diye de ekledi yaprakların duyacağı bir fısıltıyla.
“Peki, ben neyi seviyorum?” diye düşündü. Sporu kesinlikle sporu, en çok sporu!
Çocukluk döneminde, çok erken yaşlarda jimnastikle ilgilenmişti. Başlangıçta ona bu sporu sevdiren öğretmeni sonradan değişmişti. O da zaman içinde sporu bırakmıştı. Çünkü yeni öğretmen çok kuralcı, sert biriydi. Gün geçtikçe daha önce yapabildiği çoğu hareketi yapamaz olmuştu. İlerleyen dönemde voleybol kursuna yazılmıştı. Okulun voleybol takımı vardı ve orada olmak insanı çok popüler yapıyordu. Jimnastikten de eğlenceliydi ve hep bir skor vardı. Canlı bir spordu, dengeler hep değişiyordu. Ama burada da ailesi ile gerildiği anlar oldu. Onun istediği gibi yürümüyordu işler. İstediği spor ayakkabılar olmazsa olmuyordu. Çünkü arkadaşlarının içinde bazı markalar konuşuluyordu. Aralarında küçük düşmüş hissediyordu onlar gibi olmayınca. Böylece zamanla voleybolla ilgili de bir bahanesi oldu. Soğudu, gitmek istemedi. Voleybol defterini de orada kapattı.
Şimdilerde ise yüzmeye vermişti kendini. Bu sefer kararlıydı. Çocukluğundan beri hep hayatında olan bir spordu yüzme. Bu sefer hiçbir engele takılmaması gerekiyordu. Tam o esnada bir taşa takıldı ve yere düştü. Üstü başı çamur içinde kaldı. Hemen yakınındaki bir banka oturdu. Biraz soluklanmaya ihtiyaç duydu, biraz da düşünmeye. Ne zaman bir şey yapmak istese hep engelleniyordu. Bu halde kursa nasıl gitsin, eve nasıl dönsün bilemedi. O esnada gözü banktaki unutulmuş gazeteye takıldı. Ne yapacağını bilemez bir şekilde alıp sayfalarını çevirdi sıkıntıdan. “Paralimpik sporcu Sümeyye yüzmede dünya şampiyonu!” Kolları yok ve birden fazla dalda dünya şampiyonu olmuştu. Aklı almıyordu, nasıl olabilirdi ki? Kollarının olmaması engel değil miydi yüzmeye? Benzer haberler ardınca sıralanmıştı gazetede. Bir sürü engelli denilen sporcunun başarı hikayesini okudu. Çoğu spora çok küçük yaşlarda başlamış ve karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen devam etmişlerdi. İşitme veya görme engelli sayısız başarı; kayakta, halterde, yüzmede. İşte benzer bir haber daha, “Köyde ayağına taktığı perde kornişleriyle kayak yapmaya çalışan gencin hikayesi.”
Sahi mutluluk neydi?
Başarıyla ilişkisi neydi?
Peki, başarıya engel neydi?
Vücudunda bir uzvun olmaması mı? Spor malzemesi alacak imkanın olmaması mı? Anlaşamadığı öğretmenler mi? Dalga geçen arkadaşlar mı? Oysa insanoğlu ayağında kornişlerle de hedefine koşabiliyormuş. Oysa insanoğlu bir uzvu olmasa da sporda zirvelere çıkabiliyormuş.
Gamze şöyle bir silkindi. Üstüne başına aldırmadan hızla akademiye doğru yürümeye başladı. Yapacak çok şey vardı. "Bu sefer vazgeçmek yok!" dedi kendi kendine.
Engeller bedenimizde miydi yoksa zihnimizde mi?
&
Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.
Engeller bedenimizde miydi yoksa zihnimizde mi?
YanıtlaSilÇok samimi, içten bir yazı olmuş. Teşekkürler
YanıtlaSilDeneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “İnsanı yükselten sahip olduğu imkanlar değildir. İnsan ancak marifetleriyle gelişir.”
YanıtlaSilKaleminize sağlık…
Kaleminize sağlık çok güzel bir yazı olmuş önümüzde ki tek engel biziz aslında ✨
YanıtlaSilZihnimizdeki engelleri aşmak.. Kaleminize saglik..
YanıtlaSilBaşarılı ve mutlu olmak istiyorsan emek vermek ve vazgeçmemek gerekiyor. Emek vermek istemeyene de neden çok... Kaleminize sağlık
YanıtlaSilMesele imkanlarımız değil şartlar ne olursa olsun harekete devam edebilmek...
Sahiden… Hayallerimize ve Hedeflerimize giden yolu tıkadığını iddia ettiğimiz şeyler gerçekten geçerli bir sebep miydi? İnsanlar ne zorluklara rağmen neler yapıyor.. Bunu bir yaptıran var :) Ümidimizi kaybetmemek lazım. O Ki; Kahverengi dallardan pembe çiçekler açtırır.. Kendi Mucizemizi kendimiz oluşturmalıyız. Tabii kimine göre mucize kimine göre çaba.. Asla pes etmemek önemli olan..
YanıtlaSilHedefe konsantre ve tazyikli bedel ile durmadan ilerlemek…
YanıtlaSilHedefe konsantrasyon ve tazyikli bedel… :)
YanıtlaSilVazgeçme Sevgili Gamze,
YanıtlaSilİnsanı başarılı yapan imkanı mı yoksa imkansızlığı mı?
Engeller bedenimizde mi yoksa zihnimizde mi?
Sahi başarıya engel neydi?
Teşekkürler Sevgili Yazar, emeklerinize sağlık:)
Zihnimizde yada bedenimizde olan bizi yavaşlatan ilerlememize engel olan engelleri aşabilmek ümidiyle 😊 kalemize emeğinize sağlık 👏
YanıtlaSil“İnsanı yükselten sahip olduğu imkanlar değildir. İnsan ancak marifetleriyle gelişir.”
YanıtlaSilMutluluk ve başarı, tüm isteklerimizin altında yatan isteğimiz. Keşke ilk söylenenler ilk söylendiğinde anlaşılsaydı
YanıtlaSil