Eveeeet

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Eveeeet 

Beyaz tüllerle, güllerle ve ışıklarla süslü bir ortamda başlamıştı hikâye. Büyük mutluluklarla ve umutla "Eveeett..." diye dünyaya haykırmışlardı sevgilerini. Bir ömür boyu mutlu olmaya söz vermişlerdi. 

Peki, insan gerçekten bir ömür mutlu olmayı başarabiliyor mu? 

Çıktıkları o yolda birbirlerine yoldaşlık edebiliyorlar mı? 

O yolu güzelleştirebiliyorlar mı?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Yol yoldaşlarla güzeldir.”  

Faruk ve Zeynep üniversitenin ikinci yılında tanışmışlardı. Kantinde tost sırası beklerken ortak bir arkadaşları aracı olmuştu tanışmalarına. Görür görmez birbirlerinden etkilenip bir süre görüşmeye devam etmişlerdi. Evlilik için henüz erkendi ama Zeynep evlenelim diye tutturmuştu. Ailelerinin karşı çıkmalarına rağmen hızlı bir evlilik kararı almışlardı. Faruk gündüzleri okulda derslerine devam ediyordu. Akşamları ve hafta sonları ise bir kafede çalışıyordu. Ailesinin ona yardım edebilecek imkânı olmadığı için çalışmak zorundaydı. Bir de evlilik olunca sorumluluğu iyice artmıştı. 

Zeynep ise imkânı iyi bir ailenin tek çocuğuydu. Her isteği hemen olurdu. “Hayır” cevabını ailesinden pek duymamıştı. Evliliğinde de istekleri fazlaydı. Her şey eksiksiz olsun istiyordu. Bu yüzden bir sürü borçla başlamışlardı evliliklerine. Eşi, sürekli onunla vakit geçirsin, ilgilensin, gezsin, alışveriş yapsın istiyordu. Faruk ise okul, iş derken Zeynep'e pek vakit ayıramıyordu. Gün içinde çok yoğun oluyordu. Yoğunluktan karısını aramaya bile vakti yoktu. Faruk, vakit ayıramadıkça Zeynep’in de ona karşı düşkünlüğü artmaya başlamıştı. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Bu durum zamanla ilişkilerindeki dengeleri bozdu. Faruk eviyle, eşiyle hiç ilgilenemeyen bir insana dönüşmüştü. Zeynep ise sürekli şikâyet ediyordu. Hayatından hiç memnun olmayan bir insan haline gelmişti. “Benimle ilgilen. Neden beni aramıyorsun? Eve erken gel.” cümlelerini sürekli tekrar eder olmuştu. Faruk ise Zeynep'in bu şikâyetlerinden bıkmıştı. Eve gelmek bile istemiyordu artık. Bu durum evleneli bir yıl olmadan ilişkilerini yıpratmıştı. Faruk, böyle devam edemeyeceklerini ve ayrılmak istediğini söyledi. Zeynep başta bu duruma karşı çıktı, ayrılmak istemedi. Sonra o da devam edemeyeceklerini anlayınca mahkeme koridorlarında buldular kendilerini. Mutlu olmak için çıktıkları bu yolda yoldaş olmayı başaramamışlardı. Sevinçli ve coşkulu bir "Eveett," ile yola başlamışlardı. Yine aynı yolu hüzünlü ve sessiz bir "Evet," ile bitirdiler.

Zeynep durumu kabullenemiyor o mutsuzluktan bir türlü çıkamıyordu. Evlilikleri bitmişti fakat hala Faruk'u suçlamaya devam ediyordu. "Hep onun yüzünden…" diye söyleniyordu. 

Peki, Zeynep’in göremediği şey neydi? 

Aslında hayat insana problem verirken yanında da çözümü de verirdi. Ama insan başka yerlerde arar cevapları. Kişinin bakması gereken yer kendisidir. Çünkü yaşadığı problemlerin çözümü de yine kendindedir. Karşısındaki veya olaylardan şikâyet ettikçe insan gerçek çözümlerden uzaklaşır. Uzaklaştıkça da olayların içinde kaybolur gider. Bu durum başkalarını suçlamayı daha da kolaylaştırır.

Kendine sorsa insan cesaret edip;

  • Bunlarla neden karşılaştım?
  • Benimle alakalı bir şeyler olabilir mi?
  • Bu süreçte doğru ve yanlış yaptığım noktalar neler?
  • Şimdi ne yapabilirim?

Samimi bir şekilde kişinin kendine sorduğu bu sorular çözüm hakkı sunar. Ve insan bu hayatta mutlu olmak ister. Başlangıçta zorluklarla verdiği bu cevaplar ise o mutluluğun temel taşlarını oluşturur. 

O zaman tüm yaşadıklarımızdaki en etkili olan “Aynadaki kişiyle tanışmaya gerçekten hazır mıyız?

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.


Yorumlar

  1. Başka bir suçlu bulmak anda güzel fakat toplamda mutsuz eden bir şey.

    YanıtlaSil
  2. Doğru soruyu sormak için, önce bedelini ödemeyi göze almak gerekir.

    YanıtlaSil
  3. İnsan aslında mutlu olmak istiyor sadece... Ve bunu ancak yine kendinde bulabiliyor gerçekten samimi bir sekilde kendine sorduğu sorularla ve samimi cevaplarla... Kaleminize sağlık 🍀💫

    YanıtlaSil
  4. Keşke insan insanı yeterince tanısa o zaman daha iyi anlaşırdı en büyük problem anlaşılmamak olsa gerek umarım ben de bu eğitimi tamamlarım topluma faydalı Bir birey olurum okuyan kardeşlerimden dua beklerim inşallah 🤲

    YanıtlaSil
  5. Kendi dününe göre kendini geliştiren, dönüştüren, irdeleyebilen, sağlıklı seçimler yapabilen insanlar oluruz temennisiyle

    YanıtlaSil
  6. İnsana en büyük hayrı ve zararı veren aynadaki kişidir

    YanıtlaSil
  7. Aynadaki kişiyle tanışmamıza vesile olan bu eğitime minnettarız :)

    YanıtlaSil
  8. İnsan zannediyor ki şikayet edip beklentisini dile getirdikçe durum düzelecek. Oysa ki çözüm zıttında ☺️

    YanıtlaSil
  9. İnsanın hayatta en samimi olması gereken kişi kendisi, o zaman işler de, ilişkiler de yoluna giriyor...teşekkürler, emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Elinize sağlık, gerçekten İnsan çoğu zaman yanılır ve başkalarını suçlayarak hatalarını unutmak ister. Böylece daha çok hata yapar.

    YanıtlaSil
  11. birbirimizi suçlamak yerine ben nerde ne yaptım diye sormak çözümü kolaylaştırıyor. elinize sağlık

    YanıtlaSil
  12. “Yol yoldaşlarla güzeldir.” :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder