Kırılgan 

Melike, ufak tefek olaylardan etkilenen, duygusal ve kırılgan biriydi. Annesi veya babası bazen hoşuna gitmeyen sözler söylendiğinde üzülürdü kendini anlatmaya çalışırdı. Sonra da uzun düşüncelere dalar, onların söylediklerini düşünür dururdu. Başkalarının yanında yapıldığında ise daha çok incinirdi. Böyle durumlarda çoğunlukla kendini suçlardı. Neden böyle davrandığını bir türlü anlayamazdı. 

Sahi neden böyle oluyordu?

Bir çözebilse kendi de rahatlayacaktı aslında. Çünkü hep aynı durumun içinde buluyordu kendini. Sürekli aynı çember etrafında dönüyormuş, aynı günleri tekrar tekrar yaşıyormuş gibi hissediyordu.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “Hayat yaşadığımız olaylarla değil, bizim o olaylara verdiğimiz tepkilerimizle değişir.” 

Bir olayı sürekli yaşıyorsak o olaya doğru cevabı veremiyoruzdur aslında. Cevaplarımızın doğruluğunu ve yanlışlığını bu sağlamadan anlayabiliriz. Test çözerken yanlışlar yaparız. Daha sonra yaptığımız yanlışları öğrenmeyiz. Bu yüzden aynı konuda yanlışlar yapmaya devam ederiz. Netler bir türlü yükselmez. Yanlış yaptığımız soruların konusuna çalışmaya başlarız. Ancak o zaman doğrularımız artmaya başlar. Hayat da tıpkı sınavdaki sorular gibi değil midir? 

• Hep bir şekilde haksızlığa uğruyor olmam,

• Etrafımdaki kişilerin çok baskın karakterlerde olması,

• Her şeye evet demek zorunda hissetmem,

• Otobüste gıcık tiplerin sürekli benim yanıma oturması,

• Yolda yürürken sürekli bir tartışmaya denk gelmem,

• Markette kasa sırası beklerken sorun çıkaran kişilere denk gelmem,

• Durup dururken annemle babamla sürekli tartışma halinde olmam…

Liste böyle uzayıp gidiyor, kişiler, yerler değişse de karşılaştığım olay bir türlü değişmiyordu. Hani deriz ya: “Hep beni bulur böyleleri. Hep benim başıma gelir bunlar.” Ne kadar da tanıdık cümleler birçoğumuz için.

İnsan bu zinciri nasıl kırar o zaman?

Çünkü hayat bu kırılganlıkla, üzüntüyle ve aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamayla nereye kadar gidebilir ki? 

Melike de aynen böyle düşünüyordu. “Ne zamana kadar böyle sürecek?” derken verdiği tepkilere ve kendindeki hissiyatı anlamaya çalıştı önce. Yıllardır aynı tepkileri veriyor ve aynı şeyleri yaşamaya devam ediyordu. Belli ki bir şeylerin değişmesi gerekiyordu. Önceleri bir arkadaşının tavsiyesi olmuştu, “Kendini açıklamayı bırak, gerekli zamanlarda da hayır diyebilmelisin.” Ama o zaman pek kulak asmamıştı dediklerine. Evet, artık zıddında hareket etmesi ve ortaya farklı bir şeyler koyması gerekiyordu. 

Zıddında hareket etmeye çalışırken yeni bir öykü dizayn olmaya başlamıştı. Sürekli kendini açıklamaktan vazgeçti. Tabi uygulaması söylemesinden daha zor oldu. 

Önceleri kimse kırılmasın diye hayır diyemese de gün sonunda yine en çok kırılan kendi olurdu. Kendi üzüntüsünü ise hiç hesaba katmazdı. Artık hayır demeye başladı, içine sinmeyen ve yanlış bulduğu durumlarda. Ah o ilk “hayır” ne zor çıkmıştı ağzından. Ama hiç de korktuğu gibi olmamıştı. Hayır dediği kişi ona küsmemişti, kızmamıştı. Sadece şaşkınlık vardı, beklenmedik bir tepki olduğu için. Ama korktuğu gibi kimse ondan uzaklaşmamıştı. Yıllarca kendi kendini korkuttuğu bir senaryo yazmıştı meğer kafasında. Çoğumuzun yaptığı gibi belki de… 

Kırılıp küsen Melike yerine daha güçlü, daha kendinden emin bir Melike vardı artık. Zıddında yaptığı küçük bir hamle, domino taşı etkisi oluşturmuştu. Bu küçük hareketle hayatında başka şeylerde de düzelmeler olmuştu.  

• Aile ve arkadaş ilişkilerini,

• İş yerindeki duruşunu,

• Yeni bir adım attığındaki kararlılığını etkilemişti.

Anladı ki, hayat sandığı kadar da zor değilmiş aslında, Melike’ye garezi de yokmuş. Sadece anlamamızı istediği şeyler varmış. Sürekli aynı soruların gelmesinin sebebi buymuş meğer. Hani oyunda yanlış yaptıkça o seviyeyi geçemeyiz ve hep başa dönmek zorunda kalırız. Ama bir farkla, artık yolu ve neyi yapmamamız gerektiğini bilerek. 

Yeni seviyeler için doğru tepkiler bekler hayat. Peki, biz yeni seviyelere hazır mıyız?

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.