Yüreğine Baypas

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Yüreğine Baypas

Rüzgârın savurduğu kar tanelerinin etrafı beyaza bürüdüğü bir kış günüydü. Ahmet Bey’in emekli olmasının ardından beş ay geçmişti. Emekliliğin, hayatın zorluklarından bir kurtuluş olduğunu düşünürdü hep. Fakat işler sandığı gibi ilerlemedi. Ev hayatına alışmakta zorlanıyordu. Eve geleni gideni pek istemiyordu. “Kafam götürmez, yorgunum.” diyor gün boyu camın önünde etrafı izliyordu. Yine bir gün eşi Ayten Hanım temizliğe başlamıştı. O temizlik yaparken Ahmet Bey bir yere sığamıyor, oda oda dolaşıyordu. “Hanım ben bedesten çarşısına gidiyorum, hırdavatçılara uğrayacağım.” dedi. Ayten Hanım; “İyi iyi, çabuk gelme, işim uzun.” diyerek güldü. 

Paltosunu giyip eldivenlerini taktı. Rüzgârdan korur diye şemsiyesini de yanına aldı. Ayten Hanım “Arabayla git, yürünür mü bu havada?” dese de Ahmet Bey “Yürümeyi unuttuk, iyice hantallaştık.” diyerek yola koyuldu. Önce üşüse de hareket ettikçe ısınmaya başladı. Birden kalbinde bir sıkışma hissetti. Eline kalbine götürdü. Bir adım, bir adım daha… Geçecek, yok geçmiyordu, sanki kalbine bir şey oturuyordu. Olduğu yere yığılıp kaldı. Etraftaki sesleri hayal meyal duyuyordu artık, “Beyefendi iyi misiniz? Kalbini tutuyor, ambulans, ambulans!” bağrışları. Önce puslandı etraf, sonrası ise karanlık ve sessizlik.

Bir zaman sonra elini tutan eli hissederek uyandı Ahmet Bey. Gözlerini açtığında kendini bir hastane odasında buldu. Elini tutan eşi Ayten Hanım’dı. Yaşlı gözlerle bakan Ayten Hanım, “Bizi çok korkuttun Bey” dedi. O sırada doktor elinde dosyayla çıkageldi. 

- Geçmiş olsun Ahmet Bey, ben kardiyolog Faruk Tanır. Anjiyo oldunuz ancak üç damarınız tıkalı ve açılmadı. Baypasa ihtiyaç var gibi görünüyor. Bu nedenle Kalp Damar Cerrahisi Doktoru Serhat Bey sizinle görüşmeye geldi.

- Baypas nedir doktor bey?

- Kalbin beslenmesini sağlayan damarlarımız vardır. Bu damarlarda daralma ya da tıkanıklık olursa kalp, yeterince beslenemez. Ve normal fonksiyonlarını yerine getiremez. Kalbin yeterli beslenememesi sonucu kişide göğüs ağrısı başlar ve kalp krizi riski ortaya çıkar. Sen de kalp krizi ile hastanemize geldin. Anjiyo sonucu baypasla çözüm olabileceğini düşünüyoruz. Baypas ameliyatıyla bacağımızda olan kalp dokusuna uyumlu damardan alacağız. Kalbin üzerinde tıkalı olan damarlara bir nevi köprüleme yapacağız. Bu damarlar kalbin beslenmesini sağlayacak. Sen kararını ver, ailenle görüş, kabul edersen işlemlere başlarız.

Karar verilip hızla ameliyat süreci başladı. Spot ışıklarının gözünü aldığı ameliyathanede gözlerini kısarak uyandı. Boğazındaki yutkunma güçlüğüne, hastane odasının soğukluğu eşlik ediyordu. Doktor Serhat “Geçmiş olsun Ahmet amca.” diyerek yanına gitti. Gözleriyle onaylayıp göğüs kafesine dokundu. Boylu boyunca olan dikişleri parmaklarıyla yokladı. Kısık bir ses tonuyla “Acıyor.” diyebildi. Doktor Serhat, “Kolay bir ameliyat değildi ama iyi geçti. Artık top sende Ahmet amca, bol su içeceğiz ve yürüyeceğiz.”

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Yürümesi, gerekiyordu, ama nasıl? “Hiç halim yok.” dedi yatağa doğru yönelirken. Bağlı olan hortumlara rağmen yürümeliydi. Biri sağında, diğeri solunda, tenine dikilmiş olan hortumlar sanki “Dur kıpırdama.” der gibiydi. Bir yerine zarar vermekten korkuyordu. Hemşire Ahmet Bey’in göğsüne korseyi sardı. Akciğerlerinin açılmasını sağlayacak egzersizler yaptırdı. Hemşire “Korkma, göğsündeki dikişler, hortumlar tedirgin etti değil mi? Biz tutacağız onları, sen yapman gerekene konsantre ol. Yeterince yürürsen akciğerlerin ve vücudun normal döngüsüne kavuşacak. O zaman hortumlar da çıkacak. O yüzden öksürmen, yürümen, hareket etmen gerekiyor.” dedi.  

Ahmet Bey on gün sonra taburcu oldu. Büyük bir operasyon geçirmişti. Doktoru Serhat Bey diyet, hareket ve stressiz hayat önerilerinde bulundu. Kaygılar, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik aynı sahneleri tekrar yaşamasına neden olabilirdi. O nedenle Doktor Serhat, “Sen kendinin doktoru olacaksın Ahmet amca.” diyebildi. 

Stressiz bir hayat Ahmet Bey için oldukça zordu. Tasa kuşu gibi her şeyi dert ederdi. Atanmayan oğlu, ev alamayan kızı, işten çıkarılan damadı, hayatın pahalılığı, insanların lafı, sözü…

Ahmet Bey düşündü. Kalbi ameliyatla baypas olmuştu. Ruhu da baypas olur muydu?

Doktorun ameliyat öncesi dediklerini hatırladı. Tıkalı damarların köprüleme ile desteklenmesi, böylelikle kalbin beslenmesi demekti. Peki ruhunu ne ile besliyordu?

İnsanın ruhunun mutluluğundan bedenine de pay vardı, ikisi bir bütündü. Ameliyat süreci ve yaşadığı sıkıntılar olayın ciddiyetini anlamasını sağlamıştı. Her gün yürümeye başladı. Hareketiyle beraber kaygılar, vesveseler, anlamsız gerginlikler geride kalıyordu. Onun yerini rahatlama ve huzur alıyordu. Artık daha rahat uyuyabiliyordu. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “İnsan algıladığını aktarır.”

Ahmet Bey de neyi algıladığına daha da dikkat ediyordu. Gördüğünden, duyduğundan, hissettiğinden, yiyip içtiğinden ona da pay vardı. Yediğini, içtiğini temiz ve doğalından almaya çalışıyor, yürüyüşlerine devam edip her gün azar azar miktarını arttırıyordu. Kalbi gibi yüreğini de baypas ediyordu. Önceleri olumsuz düşünceleri zihninde çözüm üretmeden büyütür beslerdi. Şimdi hemen çözümü odaklanıyor, kaygı ve stresini yönetmeyi öğrenmeye çabalıyordu. Daha az kızar olmuştu değiştiremediklerine. Dünyayı dert etmek yerine yapabileceklerini dert eder olmuştu duyarsızlaşmadan. Torunlarıyla daha çok zaman geçiriyor, onların iyi yetişmesi için deneyimlerini paylaşıyordu. Anlatıyor, gösteriyor, yaptırıyor, öğrenmelerine destek olurken eğleniyordu da.

Biz de bu hayatta;

Baypas edelim mi ruhumuzu adım adım?

Çözelim mi problemlerimizi stres olmadan?

İyiyi algılayıp, sakınalım mı kötüden?

Bir kalbi destekleyip köprü olalım mı yaralarına?

İyi gelelim mi kendimize, çevremize, dünyaya?

Kıymetlendirelim, sevelim, sevdirelim mi 

İnsanı, dünyayı, hayatı…

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.

Yorumlar

  1. Her zaman bir çözüm vardır 🌸

    YanıtlaSil
  2. Bazen insan ameliyat olunca öğreniyor daha kaliteli yaşamayı....

    YanıtlaSil
  3. Duygu Desticioğlu17 Aralık 2024 19:16

    Ruha baypas en muhteşem bir fikir... Nasip olsun inşALLAH

    YanıtlaSil
  4. Emeğinize sağlık.. Kocaman bir Eveettt... demek istiyorum:))

    YanıtlaSil
  5. “Kalbi gibi yüreğini de baypas ediyordu. Şimdi hemen çözümü odaklanıyor, kaygı ve stresini yönetmeyi öğrenmeye çabalıyordu. Dünyayı dert etmek yerine yapabileceklerini dert eder olmuştu duyarsızlaşmadan.”
    Eveet Ahmet Beyin yeni versiyonunu çok beğendim:)
    Teşekkürler Sevgili Yazar, emeklerinize sağlık. 🌷

    YanıtlaSil
  6. Kalbe dokunan, insanın yüreğine by pas yapan insanlar tanıdım...
    Kelimelere gerek kalmadan insanı anlayan, ihtiyacını gideren, puzzle daki eksik parçayı yerleştiren...
    Kalp ile uğraşan, kalbe dokunan,
    Yaraları iyileştiren,
    Görmeyen göze köprü olan, görmesinicin çabalayan,
    Duymayan kulağa ses olan
    İnsanı seven ve sevgiyi öğreten,
    Asıl merhameti hak eden merhamet sahipleri
    ALLAH Sizden razı olsun
    Yollarınız açık aydınlık olsun
    İyiki varlar;)

    YanıtlaSil
  7. Çok güzel hatırlatıcı bir yazı olmuş... evet baypas edelim ruhumuzu da adım adım....

    YanıtlaSil
  8. Emeğine yüreğine baypas Ahmet bey…

    YanıtlaSil
  9. Kaleminize sağlık içimize ne aldığımızın hep farkında olanlardan olalım. Çünkü ''İnsan bu hayatta ne algılarsa onu aktarır'' 🤍

    YanıtlaSil
  10. Kalbi gibi yüreğini de baypas etmek ne çok ihtiyacımız var. Sağlıklı olunca kalbi iyilestirdiginiz gibi algilamalarimizda saglikli olursa ruhende sağlıklı oluruz.

    YanıtlaSil
  11. Çok öğretici bir makale olmuş. Emeğinize sağlık. Harekete devam :)

    YanıtlaSil
  12. Emeğinize sağlık, güzel bir yazı olmuş🌻

    YanıtlaSil
  13. Leyla Ergül9 Ocak 2025 20:19

    "İyi gelelim kendimize çevremize ve dünyaya "Ne güzel bir ifade.İnsanın fayda verebilmesi keyifle hazla...Kaleminize sağlık.Çok güzel bir yazı..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder