Baba Sözünü Tut

 “İsmail... İsmail...” diye seslendi babası. İsmail babasının kendisine neden seslendiğini anladı. 

-Gidiyor muyuz baba? dedi.

-Gidiyoruz oğlum... dedi İbrahim.

Çok heyecanlıydı İsmail, tüm gece zaten uyuyamamıştı. Çünkü sabah erkenden babasıyla Kurban Bayramı için kurban almaya gidecekti. 

Her sene bayrama yakın çok heyecanlanır, içi kıpır kıpır olurdu. Nedense İsmail bu bayram daha heyecanlı hissediyordu.

Çok erken saatlerde yola çıkmaları gerekiyordu bu yüzden erkenden uyandılar. Babası uyandırmayı unutursa ya da uyuya kalırsa diye korkup tüm gece uyumamıştı.

Hemen üstünü giyinip babasının yanına koştu. Çiftlik biraz uzak bir köydeydi, uzun bir yol onları bekliyordu. 

İsmail her zaman ki muzipliğiyle: 

- Baba ismimi nasıl koydun? Anlamı ne?

- Oğlum, sana kaç kez anlattım ya…

- Lütfen baba bir kez daha anlat, çok seviyorum.

 - Peki, oğlum anlatayım, yolumuz uzun zaten, dedi ve başladı anlatmaya:

“İbrahim Peygamber’in çocuğu olmamıştı. Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen bir çocuğu olmasını çok istiyordu. Bir gün duasında, “Allah’ım bana bir çocuk verirsen sana en çok sevdiğim şeyi kurban ederim.” dedi. Malı, mülkü neyi varsa kurban etmeye niyet etti. Bir zaman sonra duaları kabul olmuş olacak ki ALLAH ona eşi Hacer’den İsmail’i verdi. İsmail çok akıllı, çok güzel bir çocuktu. İnsanın kucağından hiç bırakmak istemeyeceği bir sevimliliği vardı. İbrahim peygamber oğluyla ilgilendikçe, ona emek verdikçe ona iyice düşkünleşti. Aradan uzun bir zaman geçti. İbrahim peygamber rüyasında oğlunu boğazladığını gördü. İşte o gün RAB’bine verdiği sözü hatırladı. O zamandan bu zaman çok şey değişmiş, artık en sevdiği şey yalnızca İsmail olmuştu. Ancak Rabbine bir söz vermişti. En sevdiği şeyi feda edecekti. Kara kara düşünmeye başladı, inanmak istemedi. İsmail’den daha çok sevdiği ne var diye düşündü durdu. Nafile, o zaman olsaydı çok şey vardı ama bugün yalnızca İsmail…

Zaman geçti ve İsmail yedi sekiz yaşlarına geldi. İbrahim peygamber bir gün İsmail’i karşısına aldı ve olanları anlatıp son olarak:

“Oğlum ben rüyamda seni boğazlarken görüyorum. Sanırım Rabbim artık sözümü tutmamı bekliyor…” dedi. 

İsmail bir çocuktan beklenmeyecek bir olgunlukla: “Baba, sözünü tut.”

İbrahim peygamber şaşırdı kaldı, ağlamasını korkmasını beklerken İsmail babasına sözünü tutmasını tavsiye ediyordu.

İsmail bir cümle daha kurdu:

“ALLAH beni senden daha çok seviyor. Eğer ALLAH böyle istiyorsa o kulunun lehindedir baba!” dedi.

Annesi ve babası evladına RABbinden ümit kesilmeyeceğini öğretmiş. 

 ‘Gördüğün görüntüye aldanma. RABbin varsa o gördüğün görüntü, görüntü gibi değildir.’ demeyi evladına öğretmiş.

Net, cesur ve teslimiyetli olmayı öğretmiş. Daha çocuk yaşta Rabbine güvenmeyi öğretmiş.

İsmail sözünü tutmasını söyledi söylemesine ama İbrahim bunu nasıl yapacaktı? Yeryüzünde en sevdiği şey, mucize gibi gelmiş olan yavrusuna nasıl kıyacaktı? O an biri İbrahim peygambere kendini kurban et dese belki daha kolaydı. En sonunda zor da olsa bir karar verdi. Eşi Hacer’e İsmail’i hazırlamasını söyledi. Geç olmadan bir ormana doğru yola çıktılar. İbrahim peygamber yolda giderek hızlanmaya başladı. “Hızlanırsam belki İsmail beni kaybeder.” diye ümit ediyordu. İsmail babasının peşini bırakmıyor ve en sonunda “Babacığım, hadi artık yapalım şunu, gözlerimi ve bir bacağımı da sıkıca bağla ki sana zorluk çıkarmayayım…” dedi. İbrahim peygamber çaresiz, tüm duyguları birbirine girmiş halde İsmail’in söylediğini yapıyordu. Tam bıçağı boğazına dayayacakken gökten bir koyun geldi ve Rabbi “Bunu kes İbrahim...” dedi ama ne zaman? Keseceğini anladıktan yani İbrahim verdiği sözü tutmakla ilgili sınavını geçtikten sonra. İbrahim mutlu, İsmail mutlu bu öykü de böyle sona erdi.

Yani oğlum işte senin adın bu yüzden İsmail. Ona benzemen sevimli, akıllı, teslimiyetli bir kul olabilmen için. İnşALLAH hepimiz ne kadar sevdiğimiz şey varsa İsmail ve İbrahim peygamber gibi ALLAH yolunda net bir şekilde kurban edebiliriz. 

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.