O Ben Olsam Bari!

O Ben Olsam Bari!

Sabah gözünü alarmın sesiyle açtı. Tadına ancak ve zorla alıştığı avakadosunu yulaflı sütüne doğradı. Daha buzu çözülmemiş böğürtlenleri de şöyle bir dizdi, arkadan yeni aldığı kahve makinası görünecek şekilde çekilen bir fotoğraf, hemen altına afili bir gündem cümlesiyle günün ilk gönderisi hazırdı bile. Böğürtlenleri geri dolaba kaldırıp yüzü buruş buruş lapasını yerken eşi girdi içeri. ‘Kızım cağnım gidi simit peynirin suyu mu çıktı, hayır bu surat ne hele tipe..’ dedi saçı başı dağınık mutfağa girerken.

‘Emro rica edicem bi sal beni, git saçını başını düzelt, story çekicem, ayrıca sana mı kaldı ya benim bowlum!’ dedi bizim lapacı.‘Bide bu çıktı. Emrullah abi benim adım, EM-RUL-LAH! Kötü yerli rapçi adı gibi Emro neymiş. Ayrıca o bol mudur nedir, icat çıkarıyosunuz, anam babam yoğurtlu moğurtlu kase işte.’ diye söylenerek salona doğru yürüdü.

Yeni aldığı airfryerında pişirdiği zeytinli kekikli ekmeği çıkarırken hazır doğranmış soğanını tavaya attı. ‘İki soğanı doğra be yavrum, plastikte bekliyor hep bak bunlar.’ diyen annesinin sesi kulağında çınlayınca kendi kendine savunmaya geçti, ‘Kusura bakma anne artizan ekmek yapmak kolay mı, onu hazırlarken soğan doğramaya vakit mi kalıyor?!’ 

O sırada eşinin peşinden ‘Sakın dağıtma bak ha burayı!’ derken, salonun en derli toplu köşesinde, cam kenarında sıcak ekmek, fonda yağan yağmurlu bir ‘short’ atmanın tam da zamanı diye aklından geçiriyordu. Ay canlı yayın mı açsam diye kendi kendine açı kovalarken, eşi yine daldı araya ‘aç aç canlı aç da şu yeni aldığımız süpürgeni de çekersin, araba parası verdik bari görünsün evimin tekerleksiz tofaşı.’ 

İşte anahtar kelime geldi. ‘Görünsün.’ Görünmesi mühimdi çünkü. Çoklarımız yaşamaktansa görünmesiyle ilgilenmeye başladıktan sonra kuru-pilavlar gitti california roll’lar geldi, sahanda yumurtalar gitti chialı shake’ler geldi. Daha alıştık alışamadık derken bridal shower’ların demode olduğu günlere kaldık vesselam. Bırak okumayı bu yazıyı yazarken sözlüksüz* (bkz. yazı sonu) ilerleyemeyecek hallere düştük azizim. 

Bakma biraz biraz hepimize sirayet etti bu dostlar alışverişte görsün ahvali. Çok sinsi bi hastalık gibi yayıldı elden ele, evden eve. Pandemi gibi eve kapanınca da durmuyor ki meret, daha bi azıtıyor. Acaba onun gibi yapabildim mi? Benimki o eve benzedi mi? Masam, telefonum, üstüm başım -ah çok pardon- stylingim onun gibi oldu mu? O kim peki? Çok bakılan, çok tıklanan, çok izlenen, çok takip edilen, çok favlanan, ama en çok da abonesine yandığım, kim o kim?

O ben olsam bari, ah o ben olsam bari!

*Mini sözlük

Airfryer: bir çeşit tezgahüstü fırın

Artizan ekmek: geleneksel yöntemlerle yapılan uğraşılı ekmek

Bowl: kase

Bridal shower: gelin partisi

Chia: tohumları kullanılan Güney Amerika bitkisi

California roll: bir çeşit suşi

Shake: mikserle yapılan sıvı besin karışımı

Short: youtube’da 60 sn veya daha kısa video

Story: Hikaye / İnstagramda 24 saatte silinen gönderi

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.