Övgüye Layık Değil miydi?

Övgüye Layık Değil miydi?

Unuttu insan

Bildiğini unuttu

Kendini yeterli sandı.

Oysa her şeye muhtaçtı insan

O ise karşılıksız verendi.

Bunca verilenden sonra

Övgüye layık olmak

Yalnız O’nun hakkı değil miydi?


Doğar, büyür ve ölür insan.

Yaşar ama nasıl?

Ya isteklerinin peşinden gider ya amaçlarının

Her koşulda yaşama tutunmak ister.

Bir kaplumbağa misali

Bazen karada

Bazen de denizde…

“Hayat benim hayatım değil mi?” der.

İstediği hayatı yaşar ya da yaşamaz.

Verilene şükreder ya da şükretmez

Süre bitince

Pişmanlık artık fayda etmez.


Kalır insan

Bazen oyunun içinde

Bazen dışında.

Dersine iyi çalışmamış bir öğrenci gibi 

Bomboş kâğıt da verebilir sınavda.

Bu sorulara bilinç verenler geçer sadece sınavda.

Kâğıdı okumak yerine, takılıp kalan gözler olur yoldan geçenlere.

Aslında bilir insan

Yoldan geçenlerin, tekrar aynı yoldan geçmeyeceğini

Bu hayattan giderken, amelleriyle gideceğini.

Bir yetimi, bir yolcuyu, bir düşkünü doyurmanın önemini

Hamdın sadece O’na edildiğini

Çok iyi bilir insan

Hiçbir yaratılanın övgüye layık olmadığını

Övünür, övünür, övünür insan.

Evet, bilir aslında,

En çok şükrü hak edeni

Bilmesine rağmen O’na şükrü az olur.

Gitgide büyüklenir insan

Büyüklendikçe de O’nun karşısında değeri küçülür.

Bütün övgülerin O’na olması gerektiğini unutur.

Ve böylece bile bile kaybeder insan…

Bile bile kaybeder…

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.


Yorumlar

  1. Rabbim daima bilinç açıklığı versin İNŞALLAH. Kaleminize ve yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Mükemmeldi yazanın ellerine sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder