Ben Özgür müyüm?
Arzu, kış mevsimine rağmen güneşin insanın içini ısıttığı bir güne uyandı. Arkadaşı Gamze’nin dört cevapsız çağrısını görünce birden hatırladı. Bugün resim sergisinin açılışına gidecekti. Aslında hiç gitmek istemiyordu ama gitmezse arkadaşı küserdi. Hızlıca hazırlanıp çıktı.
Sergiye yakın arkadaşı Çiğdem de gelmişti. Birlikte sergiyi gezdiler. Sergi çok güzel ve farklıydı. Aynı görüntü insanlarda farklı şeyleri çağrıştırabiliyordu. Herkes bakıyor ama herkes aynı şeyi görmüyordu. Denizdeki sonsuzluğun resme yansıyışını hayranlıkla izledi. Sanatçı kalemini konuşturmuştu, adeta orada gibiydi. “Güzel resim, ama çerçeveyle sınırlı.” dedi içinden. Sergideki bir diğer arkadaşı, “Ben aldım, sen hangi resmi alıyorsun?” dedi. Arzu, önündeki resme bakarak, “Ben de şu deniz manzaralı resmi alacağım.” dedi. Sergiye geldiyse resim almalıydı. Çıktıklarında Arzu Çiğdem’e sordu; “Sen resim aldın mı?" Çiğdem “Yok, güzel resimler ama benim ihtiyacım yok.” dedi.
Yolda Arzu’nun sigaranın dumanından rahatsız olan arkadaşı onu uyardı. “Yazık değil mi ciğerlerine, sana uygun bir bırakma yöntemi denesen?” dedi. Arzu, “Annem gibi başlama Allah aşkına, hem ben istersem bırakırım, çok düşkün değilim.”, Çiğdem “Aman tamam sustum.” dedi.
Az ileride bir butik gördüler. Kar tanesi süsleri ve led ışıklarıyla süslenmişti. “Sanırım yeni açılmış burası, hadi girip bakalım.”, Çiğdem “Benim bir şeye ihtiyacım yok, işim var.” dese de Arzu ısrar etti. "Alacak değiliz, hem bir fikir ediniriz, havamız değişir, gel." dedi ve butiğe girdiler.
Ne kadar zamandır orada olduklarının farkına varmaları zaman aldı. Çiğdem:
-Hiç ihtiyacımız olmayan bir sürü kıyafet aldık. Bir de üstüne treni kaçırdık iyi mi? Hem paramızdan, hem zamanımızdan olduk. Hiç iyi olmadı, içim daraldı, canım sıkıldı.
-Aman Çiğdem, ne olacak bir sonrakine bineriz, ne güzel şeyler aldık. Ben alışveriş yapınca rahatlıyorum.
-Bence rahatladığını zannediyorsun. Sende alışveriş hastalığı var. Alıyorsun, doğru düzgün üstünde görmüyorum. Bunun nedeni ne sence?
Arzu, az önce kullandığı cümlelerin benzerini alışveriş için de kullandı. “İstersem alırım, istemezsem almam. Canım isteyince bırakabilirim alışverişi de.” Oysaki almadan duramıyordu. Bir yandan da yoldaki vitrinlere bakıyordu. “Çiğdem kilimlere bak! Salonuma ne güzel olur. Ya şu kahvaltı takımlarına ne demeli? İnce porselen zarif süslemesiyle sanki beni al diyor.” Çiğdem; “Arkadaşım bunun sonu yok. Hep daha iyisi, daha yenisi, daha şık olanı gelecek ve sen hep böyle alacak mısın?”
Arzu, “Harcamayacaksam niye kazanayım?” diyordu ama söylediğine kendisi de inanmıyordu. Alırken anlık olarak seviniyordu fakat sonra vicdanı susmuyordu. Kendini sorgulayıp bir yerlerde yanlış yaptığını düşünüyordu, ama nerede?
Babası Arzu’yu “Özgür ruhlu kızım.” diye severdi. Gerçekten özgür müydü Arzu?
Eşini çok severdi, “Onsuz yaşayamam, o benim nefesim.” derdi. O kadar düşkündü ki bazen eşinin “Beni fazla sıkıyorsun, biraz rahat bırak.” sözlerine maruz kalıyordu. Özgür müydü?
Sigarayı bırakırım diyordu, ama yıllardır içiyordu, iki üç kez denemiş, başarısız olmuştu. Özgür müydü?
İhtiyacı olmayan ama “Canım istiyor.” diye her şeyi almak isterdi. Aldıkça da alası gelirdi. Özgür müydü?
İnsanların ne dediğini önemserdi. Olumlu ya da olumsuz bir söz onu çok etkilerdi. Tavizler verir sonra da söylenirdi. Neden yapıyordu bunu? Özgür müydü?
Sahi özgür bir eş, özgür bir anne, özgür bir tüketici en önemlisi özgür bir insan nasıl davranırdı?
Özgürleşmek, doğru için yanlıştan, fayda için zarardan vazgeçmek olabilir mi? Ya da iyi için kötü olandan…
Kim özgürdür?
İsteklerini yönetebilen,
Yanlış isteklerden vazgeçebilen,
İnsanlara göre değil, gerçeğe göre hareket eden,
Sevsinler, beğensinler, kabul etsinler diye değil,
Doğrusuna, ölçüsüne göre hareket eden,
Gücü varken, merhamet eden, destekleyen,
İhtiyaç giderme bilinciyle hareket eden,
Başkasının ihtiyacını, kendi ihtiyacının önünde tutan,
İstek, ihtiyaç ayrımını yapabilen,
Ailenin ne demek olduğunu anlayan,
Yetişmeyi ve yetiştirmeyi dert edinen,
Aynı yöne bakan, ortak paydada birleşen,
Birbirini iyilik yapmada ve kötülükten sakınmada destekleyen anne, baba, çocuk, insan,
Toplam fayda için, anlık kârını geri planda tutan,
Amacı iyi olan, ona uygun hedefler belirleyen, özgürdür.
Hem de en özgürdür!..
&
Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.
Vazgeçebilecekken vazgeçmeyen ve sadık olan ÖZGÜRDÜR...
YanıtlaSilÖzgürlüğü ne çok şeyle farkında olmadan karistirabiliyoruz...
YanıtlaSilAhh özgürlük ve asilik tanımlarının birbirine karışması! Özgürlük zannettiğimiz bağımlılıklarımız…
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık Sevgili Yazar, teşekkürler. 🌷
Bir çok bağımlılığımız içinde kendimizi özgür zannediyoruz. 😔 Bağımlılıklarından kurtulup özgür olanların sayısının artması ümidiyle teşekkürler kaleminize sağlık.
YanıtlaSil🌻🪻🌻🪻🌻🪻
Kaleminize sağlık, özgürlüğü doğru anlayanlardan olmak ümidiyle
YanıtlaSil