İyilik Olsun Diye Yaptım

“Şu kızı da evlendirip bir yerine yerleştireyim hayırlısıyla. Ben de rahat edeceğim artık.” diyordu Nermin kahvaltı masasını toparlarken. “Bak görüyor musun, yine hazırlandı gitti tatil günü.” Kızının umursamazlıklarını ablasına anlatıyordu Nermin. Son zamanlarda kızının evine karşı ilgisizliği, rahatlığı üzüyordu onu. Niye böyle olduğuna dair sorguluyordu kendini.

Senelerce eşinin ailesiyle aynı apartmanda oturmuştu. Onlara iyi bir gelin olabilmek için çok çaba sarf etmişti. İnsanın olduğu yerde anlaşmazlıklar olmaz mıydı, elbette olurdu. Öyle durumlarda da hep alttan alan taraf o olmuştu. Gel zaman git zaman biraz uzaklaşmışlar, başka bir eve taşınmışlardı. Tam rahata erecekken bazı şeylerin hayal ettiği gibi olmadığını gördü. Çünkü insan hayatında neyi aşırılaştırdıysa orada dengeyi kaybediyordu. İçtiği fazla suyun bile zararı varken, ilişkilerindeki aşırılığın zararı olmaz mıydı?

Çocuklarına ve eşine çok düşkündü Nermin. Yaşamını adeta çocuklarına adamıştı. Onlar için uğraşır, bir sorunları olunca hemen çözmeye çalışır, her fedakarlığı yapabilirdi. Hatta bazen onların yapması gereken sorumlulukları da üstlenirdi. Tek onlar yorulmasın diye evde bir şey yapmalarını da pek istemezdi. “Çalışıyorlar zaten eve geldiklerinde dinlensinler.” derdi. Sevdikleri yemekleri yapar, sofralar hazırlar, isteklerini karşılamaya çalışırdı. Ama yine de memnun edemezdi kızı Nihal’i. 

Nihal evliliğini noktalama kararı almıştı. Babası başka bir eve çıkma fikrine sıcak bakmayınca o da tekrardan ailesiyle yaşamaya başlamıştı. İlk zamanlar yeni düzenine uyum sağlamaya çalışıyordu. Evin işlerine yardımcı oluyor, mutfağa girip yemekler hazırlıyordu. Evin ihtiyaçlarını kontrol ediyor, eksikler varsa tamamlamaya çalışıyordu. Tıpkı evlilik zamanlarındaki gibi… Nermin de, kendisini kötü hissetmesin diye Nihal’e bir şey bırakmıyordu. Zor bir süreçten geçiyor, yanlış anlamasın diye düşünüyordu. Oysaki Nihal’e bu süreçte iyi gelecek olan üretimlerini artırmaktı. 

İnsan rahata çabuk alışıyordu. Nihal de bu duruma iyice alışmaya başladı. Çalıştığı için evdeki çoğu işe artık elini bile sürmüyordu. Annesi biraz rahatsız olmaya başlamıştı bu durumdan. 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: "İnsan emek verdiğine düşkünleşir. Emek verilen de o bir süre sonra bunun kıymetini bilmeyip nankörleşir."

Nihal’in artık evle pek ilgisi kalmamıştı. İş çıkışı sürekli arkadaşlarıyla buluşup onlarla vakit geçiriyordu. Parasını idare edememeye, babasından yardım istemeye başlamıştı. Evin eksiklerini almak bir kenara dursun, kendi eksiklerini bile karşılayamıyordu. “Neden böyle oldu?” diyordu Nermin.

İşte insan bir şeylerin dengesini bozduğu zaman böylesi durumlarla karşılaşması kaçınılmazdır. Oysaki her birimizin alması gereken sorumluluklar vardır. Bize iyi gelecek olan, hayata karşı güçlenmemizi sağlayan sorumluluklar… Karşı tarafın sorumluluğunu üstlendiğimizde ise işler çıkmaza girer. Alması gereken sorumluluğu bir başkası aldığında kişi rahata alışır. Bununla beraber nankörleşmeye de başlar. Bu durum her iki tarafa da zarar verir aslında. Üstelik onun yapması gerekeni başkası yaptıkça hayata karşı da güçlenemez.

Tıpkı doğadaki canlılar gibi... Anne kuş yavrusuna beslenmeyi öğretirken ona hiç müdahale etmez. Toplayıp getirdiği yiyeceği, yavrusunun yutmasını sabırla bekler. Onun mücadele etmesi ve öğrenmesini ister çünkü. 

Bizim de hayatımızdaki insanlara yardımcı olmamız, destek vermemiz elbette ki çok kıymetli. Fakat dengeleri şaşırdığımızda üzüleceğimiz sonuçlarla karşılaşabiliriz. O zaman da ısrarla aynı soruları sorarız kendimize? 

• Ben bunu hak edecek ne yaptım?

• İyilik olsun diye yaptım.

• Niye insanlar beni önemsemiyor?

Nermin de bu soruları kendine soruyordu son zamanlarda.

Hepimiz bu hayatta mutlu ve başarılı olmak, iyi ilişkiler kurmak isteriz. Bunun için de hayatımızdaki şeyleri aşırılaştırıp dengeyi bozmamak gerek. İlişkilerini dengede yaşaması her insan için büyük konfordur. Ve bu konforun tadını aldığında kolay kolay vazgeçmek istemez… 

Hayat yolculuğunda konforlu hissettiğimiz ilişkiler kurabilmek dileğiyle…

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.