DÖNÜŞ YOLU

 



Ne diyordu şair : “Çay koy yeniden başlıyoruz...” ALLAH yeniden umutla başlayanların yardımcısıdır…

 

Takvim Eylül ayını gösteriyordu. Yazın ihtişamı geride kalmış, yeni bir dönem yaklaşmıştı. Okuldan gelen “Hazır mısınız?” temalı maili görünce Zeynep’in içini hafif bir endişe kapladı. Evet yeni bir dönem… Yeni başlangıçlar… Fakat Zeynep kendini hiç hazır hissetmiyordu. Onca yaşanan sıkıntılardan sonra neşesini ve tekrar başlama motivasyonunu yitirmişti. Zeynep ve annesi yaz boyunca hastalanan anneannesiyle ilgilenmişlerdi. Hatta annesi işi bırakmak zorunda kalmıştı. Annesinin işten ayrılması, onlara ekstra maddi yük getirmişti. Anneannesi bu dünyadan göçüp gittiğinde hissetiği tek şey hayatın durması gerektiğiydi. Her şey dursun, saatler bile dursun.

Tüm bu yaşadıklarından sonra okul asırlar öncesinde kalmış gibiydi. Çünkü geriye sadece uzun bi hastalık dönemi, acı bir kayıp ve maddi sıkıntılar kalmıştı. Bir süre boş boş duvara baktı. Duvar pürüzsüz değildi; boyanın zedelendiği yerler vardı. “Tıpkı benim hayatım gibi…” diye geçirdi içinden. Tam o sırada sokaktan bir ses geldi. Duru’nun sesi miydi bu? Bir an emin olamadı. Yıllardır tanıdığı en yakın arkadaşının sesini bile zihni, bir yabancı gibi algılamıştı. Cama yöneldi.

“Zeyneeep! Okulun açılmasına son bir hafta kaldııı, hazır mısın tatlım?” diye bağıran Duru’nun neşe dolu simasıyla karşı karşıya geldi.

“Duru her seferinde nasıl bu kadar mutlu ve hayat dolu olabiliyor? Sanki aynı okulda, fakat farklı dünyalarda yaşıyor gibiyiz,” diye düşündü. Oysa Duru’nun da hayatında bazı olumsuzluklar, problemler olduğunu biliyordu. Onun umut ve enerji dolu hâli Zeynep’e bazen fazla geliyor, hatta zaman zaman rahatsız bile ediyordu.

Bu düşünceler zihninden akarken, bir yandan Duru ile arkadaşlığı kendisine iyi geldiğini de biliyordu. Hemen pencereyi açıp, “Geliyoruuum, bekle beni!” dedi. Onun yanında her şey daha geçici ve çözülebilir geliyordu. Zeynep yanına, annesinin hazırladığı kekten iki dilim aldı. Okuldaki teneffüsleri hatırladı o an. Aslında okulu ne kadar özlediğini de… İyi ki gelmişti Duru. Bazen ne kadar olumsuz düşüncelerle dolu bir ruh hâline girdiğini ve hayattan keyif alamaz hâle geldiğini fark etti. Oysa ki hayatta yaşanan her şey gelip geçici ve toparlanabilecek şeylerdi.

İnsan bazen, o anda olumsuz şeyler yaşıyor diye, hayatının geri kalanının da hep böyle geçeceğini zannedebiliyor. Oysa ne geçmedi. Keyif de, acı da… Hepsi gelir ve geçer. İnsan bunu bildiğinde umudunu korur; çünkü insan zihni ancak umut varsa çözüm üretmeye devam eder.”

 

İşte Duru, Zeynep’e tam bu konuda örnek oluyordu. Tıpkı ismi gibi, duru bir zihne kavuşması için ona ayna olmuştu. Ne zaman zor bir yokuşta nefessiz kalsa, “Halledilir Zeynep ya! Ölümden başka her şeyin çaresi var. Bak, mesela şu şekilde yapabilirsin ya da bu şekilde...” deyip ona moral verirdi. Hep çeşitli çözümler sunardı.

Zeynep de yeni dönem için bir karar almıştı. Artık bir problem yaşadığında, olayın sadece olumsuz tarafına değil; nasıl çözüm bulacağına odaklanmaya ve umutlu olmaya söz vermişti.

Elinde keklerle, ne zaman oturduğunu bile hatırlamadığı basamaktan kalktı ve merdivenlerden inmeye başladı. Son basamağa geldiğinde, apartman girişindeki aynada gözleri takıldı. Aynada gözüne takılan, üstü başı değil; yüzündeki olumsuz ifadeydi. Madem yeni kararlar almıştı, umutla yeniden başlayacaktı. O zaman yüz ifadesi de umut verici olmalıydı. İlk adımı, yüzüne kocaman bir gülümseme koymak oldu. Çünkü tebessüm, en güzel umuttu. Aynaya baktı ve bir yaka iğnesi takar gibi tebessümünü yüzüne iliştirdi. Evet, pek de tanıdık değildi bu aksesuar; emanet gibi duruyordu üstünde.

 

Ama inanıyordu; düşünceleri güzelleştikçe tebessümü de güzelleşecekti. Çünkü insan, çözüm odaklı ve umutlu olduğunda bu durum davranışlarının kalitesine ve tabii ki tebessümünün kalitesine de yansır.  Artık olumsuz bir olayda ne yapması gerektiğini çok iyi biliyordu. Neyi yapamadığıyla değil, bahaneler ile değil sadece çözüm ile ilgilenecekti. Hangi durumda olursa olsun her insan için her zaman umut vardır...




Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. 

Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.

Yorumlar

  1. Hastane sırasında; aklımda gülümse hayata…. Sağolun

    YanıtlaSil
  2. Elinize sağlık çok umut verici bir yazı olmuş. Gerçekten kalkıp yeniden başlamak gerekebiliyor tabiki tebessüm olmadan olmaz🤍

    YanıtlaSil
  3. Umut varsa çözüm de var…

    YanıtlaSil
  4. Yaşananlar farklı olsada hayatlar benzer…
    Ne kadar tanıdık ve bir o kadar da umut verici bir yazı,
    Kaleminize sağlık :))

    YanıtlaSil
  5. Umut ne kadar kıymetli…
    Bunu sürekli hatırlamaya ihtiyacımız var gibi…
    İnsana ümit etmenin kıymeti öğretilmeseydi halimiz kim bilir nasıl olurdu?

    YanıtlaSil
  6. Düşüncelerimiz güzelleştikçe bakışımızda gülüşümüzde güzelleşecek inşAllah 🤩

    YanıtlaSil

Yorum Gönder