Sepeti Onayla

Deneyimsel Tasarım Öğretisi

Sepeti Onayla

“Yeni nesil ticaret alanında dijitalleşme çok önemli. Dijital reklamlar, alışverişin dijital zemine taşınması artık vazgeçilmez. İnsanlar eskisi gibi alışveriş için pazarlara, AVM’lere, mağazalara gidip zaman harcamak istemiyorlar. İstediği her şeyin bir tık kadar yakınında olmasını istiyorlar.” diye anlatıyordu müdürü. 

Ahmet, müdürünü dinlerken şunu fark etmişti: Artık insanlar ihtiyaçlarını gidermek için zahmete girmek istemiyorlardı. Rahat koltuklarında otururken de alışveriş yapabiliyorlardı. Üstelik çeşit çeşit ürüne kısa bir sürede erişebiliyorlardı. Ürünler gibi fiyatlar da çeşit çeşitti. Beğenilen ürünün fiyatı da çok kolay kıyaslanabiliyordu. Hal böyle iken ne gerek vardı gidip uğraşmaya? İşte insanların çoğu böyle düşünüyordu. 

Alışveriş, insanın ihtiyacını gidermeye yönelik yaptığı bir eylemdir. Her insanın belli başlı ihtiyaçları olur. Bu ihtiyacı gidermek üzerine hareket eder. İşte böylelikle alışveriş başlar. Gıda, giyim… Hatta barınma ihtiyacı bile alışverişe konu olabilir. Günümüzde dijital platformlarda alışveriş her alanı kuşatmış durumda.”

Gerçekten de artık en basitinden en büyüğüne her alanda vardı. Öyle ki bir market alışverişinden ayakkabıya, takıdan tutun da arabaya kadar bir tıkla alınabiliyordu. Ahmet bu kadar kolaylığın getirdiği problemleri düşündü. Çevresinde bu konuyla ilgili problem yaşayan çok kişi vardı.

Fatih amcası pazar alışverişini çok severdi. Öyle severdi ki semtte kaç pazar varsa hepsine gider gezerdi. Marketleri tek tek dolaşıp fiyatlarını kıyaslardı. Aldığı meyvenin sebzenin kalitesine çok önem verirdi. Karısı Naciye yenge bu durumdan şikayet ederdi ama aslında o da memnundu. Kocası hem bütçelerini yönetip hem de her şeyin tazesini bulup getiriyordu. Onun bu emeğini takdir ediyordu. 

Gel gelelim işler değişmişti. Fatih amca bile internet alışverişinden nasibini almıştı! Her şey çocuklarının Fatih amcaya online uygulamayı öğretmeleri ile başlamıştı. Önceleri acil ve anlık ihtiyaçlar için kullanmışlardı. Yavaş yavaş Fatih amca alışverişe çıkmamaya başlamıştı. Aldıkları her zaman istedikleri gibi gelmiyordu. Bazen solmaya yüz tutan sebzeler, günü geçmiş sütlerle karşılaşıyorlardı. Parasını çöpe atıyordu ama yine de kolayına geliyordu Fatih amcanın. Eskiden evinin gıda ihtiyacı için karış karış gezen adam hareket etmez olmuştu. Hareketsizlik hiç iyi gelmemişti amcasına. Naciye yenge çocuklarına sitem ediyordu:

“Yahu böyle şey mi olur? Babanıza ne öğrettiyseniz onu silin hemen! Eskiden gezer gezer yorulmazdı. Şimdi bir bakın haline! Oturduğu yerde her yeri ağrıyor adamcağızın. Gelen meyve sebzenin halini bir görseniz içler acısı! On kerede iki kere anca düzgün geliyordur.”

Ahmet’in o an aklına arkadaşı Mine düştü. Mine doğal yaşamayı severdi. Doğal yemeği, doğal kumaşlardan kıyafetler giymeyi severdi. Geçenlerde arkadaşlarıyla otururken o çok moda olan pantolonu almaya karar vermişti. Arkadaşları yorumları incelerken onun da ilgisini çekmişti. Ürünün görseli çok da güzel görünüyordu. Ürün çok satanlar listesindeydi. Demek ki güzel olduğu kadar kaliteliydi de. Yoksa bu kadar insan alır mıydı? Normalde yaptığının aksine Mine ürünün kumaşına hiç bakmadı. Kontrol etmeden sipariş verdi ve büyük bir sevinçle sesini yükseltti:

“O zaman kızlar hepimize birlikte sipariş veriyorum veeee sepeti onaylıyorum.” 

Ürün birkaç gün sonra ellerine ulaştı. Paketi açtığında daha önce hiç giymediği bir kumaştan olduğunu fark etti. İade süreci ile uğraşmamak için “Ayy ne olacak ya herkes giyiyor. Çok güzel gözüküyor, kalıbı da tam, rengi de güzel.” deyip kullanmaya başladı. Ancak bir iki gün sonra cildinde problemler yaşamaya başladı. Geçmek bilmeyen kaşıntılar ardından derisinde kızarıklar… Ne olduğunu anlayamayınca doktora gitti. Doktor, “Son zamanlarda kullandığınız kıyafetlerden olabilir. Artık kıyafetlerde doğal kumaşlar kullanılmıyor. Üstüne üstlük boyamada kullanılan kimyasallar da arttı. Bu da insanlarda deri hastalıklarına sebep alabiliyor.” dedi. Mine de deneme yanılma ile satın alma mağdurlarından biriydi. 

Ahmet fark etti ki insanlar isteklerine ulaşmak için hemen harekete geçebiliyorlardı. Dijital platformların bu konudaki handikapı da işte burada ortaya çıkıyordu. Öyle çok hayatımıza girmiş ve normalleşmişti ki… Evet, çok güzel yönleri vardı. Herkesin bütçesine göre çeşit çeşit ürünler… Zamandan da tasarruf sağlıyordu. Peki ya eksileri nelerdi? Bilinçsizce yapılınca kaybedilen onca zaman, onca para? 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki: “DeneMe yanılMa, deneyim transferi yap. Çünkü deneyim transferi insanın hayatına konfor katar.”

İnsan deneyim ile yaşadıklarından elde ettiği sonuçları, çıkardığı dersleri kullanabilir. Ancak çoğu zaman hiç düşünmeden direkt sonuca ve isteğine ulaşmaya çalışabiliyor. Bu yolda emin adımlarla, deneyimlerle gitmek yerine düşmeyi göze alabiliyor. Batıyor, çıkıyor, oysa çıkmak her zaman kolay olmuyor! Deneme yanılma yöntemi pahalıya geliyor insana. “Ne olacak ki deneyeyim bir!” demenin sonu hüsran olabiliyor. 

İnsanlar internetten yapılan alışverişe bu gözle bakıyorlardı. “Bir deneyeyim. Olmazsa iade ederim. Aman ne olacak sanki?” Ama oluyordu işte… 

Bazen Mine gibi sağlık sorunları veya Fatih amca gibi maddi kayıplar yaşıyordu insanlar. Ahmet online alışverişe karşı değildi. O da kullanıyordu bu platformları. Ama bu bilinçsizce kullanımına karşıydı. Deneme yanılma ile gelen maliyete karşıydı. Sırf çok kolay bir şekilde ayağına geliyor diye alınan onca şey… Alınan ve israf olan… Normalde asla almayacağımız solmuş sebzeler, bitkiler… Kalitesiz dikilmiş kıyafetler… Bir deneyeyim olmazsa geri veririm diye alınan ve hiç geri verilmeyen o eşyalar… Nasıl da israf ediyordu insan böyle, zamanını, parasını ve enerjisini… Nasıl da deniyor ve yanılıyordu. Kayıpları minik minikti belki ama birleştikçe büyüyordu.

Oysaki doğru sonuçların yolu deneyim transferinden geçer. Deneyim transferi yapan insan daha az hata yapar, zarara uğramaz, doğruları yanlışlarından çok olur. Ve hataların azalması da insanın hayatına konfor katar, kalite katar.

O zaman düşünelim bakalım deneyim transferi mi deneme yanılma mı, seçim sizin…


&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.



 

Yorumlar

  1. Kaleminize sağlık 🌹
    Deneme yanılma yöntemi bir defa geldiğimiz bu hayatta insanın risk alabileceği bir yöntem midir sahi ?

    YanıtlaSil
  2. Kaleminize sağlık🪷

    YanıtlaSil
  3. DeneME! ve YanılMA! Deneyim transferi YAP! Çok konforlu bir hayat:)
    Teşekkürler Sevgili Yazar, emeklerinize sağlık. 🌷

    YanıtlaSil
  4. Doğru sonuçların yolu deneyim transferinden geçer. 

    YanıtlaSil
  5. Deneyim transferi insan için o kadar büyük bir konfor ki, bunu anlayabilenlerden, hayatında uygulayabilenlerden oluruz İNŞALLAH

    YanıtlaSil
  6. Geri iade süreci de gerçekten yoruyor insanı. Normalde almayacağım ürünü geri iade zahmetinden dolayı alıyorum ve kullanmıyorum. Hem yer işgal ediyor.

    YanıtlaSil
  7. Kaleminize sağlık, deneyim transferinin kıymetini ne güzel anlatan bir yazı olmuş❤

    YanıtlaSil
  8. gercekten deneyim transferi hayatımızı cok büyük katkı ve konfor saglıyor.

    YanıtlaSil
  9. İnsan zarar gördüğünde deneme yanılma yönteminin aslında doğru bir öğrenme olmadığını anlayabiliyor.

    YanıtlaSil
  10. ya deneyim transferi olmasaydı?

    YanıtlaSil
  11. Denemek yanılmak çok maliyetli, deneyim transferi yapmak sağlık açısından çok faydalı

    YanıtlaSil
  12. Seçiyorumm.. Vee.. Deneyim Transferi :)

    Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  13. Hayatın musveddesi yok... Deneme, yanılma...

    YanıtlaSil
  14. Ekran başında bir tıkla almak kolay gelir, ama o sürede ekrana çakılarak geçirdiği onca zamanın ne büyük kayıp olduğunun farkında olmaz insan. O kadar süre ekran başında hareketsiz kalmak büyük kayıp ve sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. İnsanın bu hayatta geri döndüremeyeceği en önemli şey zaman ve sağlık.

    YanıtlaSil
  15. Ne kadar da hayatımızın içinden bir örnek olmuş. İnsan kendi israf ettiklerini düşünüp üzülüyor... Bu alana ilgi çektiğiniz için teşekkürler

    YanıtlaSil
  16. İnsanı temizleyen şey hareket, harekette bereket vardır...

    YanıtlaSil
  17. Her şeyi, her şeyi, her şeyi denemeye ömür yeter mi?

    YanıtlaSil
  18. Temasın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatan bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil

Yorum Gönder