Hayatın Renkleri

Bazen yorulur insan.

Bazen üzülür.

Bazen işler yolunda gitmiyor bir türlü der.

Bazen de ben bu yükün altından nasıl kalkacağım, diye düşünür. 

Bazen zor gelir.

Bazen vazgeçmeye meyleder insan. Kolayca.

Ancak o zamanlarda bile hayat renklerini sunmaktan hiç vazgeçmez. Israrla.

Bazen mevsimi ile açan bir çiçekte, 

Bazen günü kapatan altın ışıklarda,

Bazen duvarın çatlağında büyüyen yeşil bir sarmaşıkta, 

Bazen bir bebeğin neşeli gülüşünde, 

Bazen o yaşlı amcanın sinirli homurtusunda, 

Hayat sahnesini cömertçe sunar. 

Tüm güzellikleriyle, hiç vazgeçmeden.

Sen de vazgeçme diye… 

Hayat sahnesini rengarenk sunar, bir tavus kuşunun kanatları gibi…

Sen de bu hayatı neşeyle, rengârenk yaşa diye…

Hayat sahnesini, her gün aynı özenle yeniden kurar, ikram eder.

Sen de yeniden, aynı özenle devam et, çabala diye…

Hayat her an elinden tutar, destekler. ‘Hadi!’ der, ‘Yapabilirsin, senin için zor değil!’

Peki neden? 

Elbette ki çok sevdiğinden.

Çok sevmese uğraşır mıydı hiç?

İster ki; sen mutlu ol, doğru adımlar at, öğren.

İster ki; gerçekten kıymetli olanın farkına var. 

İster ki; sevincini de üzüntünü de doğru yere yerleştir.

İster ki; korkularından, kaygılarından sıyrıl.

İster ki; zincirlerinden özgürleş.

İster ki; bu sınırlı süredeki sınavda başarılı ol.

İster ki; zamanın hakkını ver.

Peki, sen ne kadar istiyorsun? 

Peki, sen, seni bu kadar seveni ne kadar seviyorsun? 

Her şey her an konuşur insanla. 

Peki, sen ne kadar duyuyorsun? 

Her şey işaret verir insana,

Peki sen ne kadar işaretleri okuyorsun?

Her şey iz bırakır her yerde.

Peki, sen ne kadar izleri takip ediyorsun?

Ne kadar şahit oluyorsun önüne serilen gerçeklere? 

Ne kadar öğreniyorsun?

Ne kadar görüyorsun detaydaki incelikleri?

Ve ne kadar teslim oluyorsun?

Sabırla, şükürle, inançla.

Yoksa inatlaşıyor da kavga mı ediyorsun? Kendinle ve gerçeklerle...

Halbuki insan;

Gerçeğe teslim olduğunda başardığını,

Hedeften vazgeçmediğinde güçlendiğini, 

Yetiştirmek için çabaladıkça yetişeceğini, 

Yoruldukça dinleneceğini,

Güzeli görmeye çalıştıkça güzelliklerin geleceğini, 

Gerçeğe ulaştıkça üstünleşeceğini bilse,

Her yeni günün ona özel hazırlanan sahnesinde,

Daha bir başka atar mıydı adımlarını?

Ve bunlara uygun seçimler yapsa,

Hayatın renkleri parlamaz mıydı karşısında?

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi tutarlı, uygulanabilir, anlaşılabilir, faydalı bilgilerle hayatımızı kolaylaştırmamızı sağlar. Bu bilgilerle insan ailesiyle, arkadaşlarıyla, müşterisiyle nasıl daha etkili bir iletişim kurabileceğini öğrenir.